HAZIRLIK AŞAMASINDA

1930’lar Türkiyesinde Hatay Meselesi ve Ermeniler

Serdar Korucu ve Emre Can Dağlıoğlu

1930’lu yıllar boyunca, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin dikkati sınır boylarında, özellikle de Hatay, İskenderun ve çevresindeki bölge üzerindeydi. Ermeni nüfusun tüm hareketleri de yakından izleniyordu, zira bölgedeki tüm taraflar içinde Ermeniler önemli bir nüfusa sahipti. Ancak, 1939’da Hatay’ın Türkiye’ye bağlanmasının kesinleştiği andan itibaren, hiçbir şey Ermenileri bölgede tutmaya yetmedi, çünkü geçmişin yaraları hep belleklerdeydi. Böylece Ermeniler için yeni bir göç dalgası başladı. Serdar Korucu, Aras Yayıncılık’tan çıkan Sancak Düştü ve Ahalinin Gidişi başlıklı yepyeni iki çalışmasıyla, sadece yöre Ermenilerinin yaşadıklarını değil, aslında 1930’lar Türkiyesi’ni çeşitli gerilim ve dinamikleriyle anlamamızı sağlıyor.

Sancak Düştü, Türkiye’nin Hatay’a veya Sancak’a dair perspektifini gazete haberleri ve köşe yazıları üzerinden kronolojik olarak ele alıyor. Köşe yazarlarının ve gazetecilerin sesini doğrudan aktarmak adına alıntılara yer verirken, Türkiye basınında Sancak konusunda gündem olan makale ve belgeleri, aktörleri aracısız olarak aktarıyor. Ahalinin Gidişi ise bölgede yaşayan Ermenilerin hafızasında o dönemin nasıl yer ettiğini kayıt altına almak için hazırlandı. 1939’daki göçün ulaştığı yer olan Lübnan’daki Ancar’da, Sovyetler Birliği’nin çağrısıyla gittikleri Ermenistan’ın başkenti Erivan’da, Eçmiyadzin ve dağlarının adını taşıyan Musaler kasabasında, son olaraksa Fransa’da, Paris’te yaşayan Musa Dağlı Ermenilerin tanıklıklarına odaklanan kitap, Sancak Düştü’de aktarılan dönemin mikro ölçekte nasıl yaşandığını ortaya koyuyor.

İki kitabın da üretim sürecine editör olarak katkıda bulunan Emre Can Dağlıoğlu ve yazar Serdar Korucu, hem dönemin gelişmelerini hem de çalışmanın ortaya çıkardıklarını tartışıyorlar.

Etkinliği buradan veya Yesayan Salonu Youtube kanalından izleyebilirsiniz.

Katılımcılar

Serdar Korucu 

İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi gördü. Çeşitli televizyon kanallarının haber merkezi ve haber programı bölümlerinde editör/yapımcı/danışman olarak çalıştı. 2012’den beri CNN Türk’te editörlük yapıyor. Ulusal/uluslararası medya mecralarında dezavantajlı gruplar ve nefret söylemi üzerine haber, röportaj ve özel dosyalar hazırladı. Yayımlanmış çalışmaları: Yabancı Gazetecilerin Gözüyle Kürt Sorunu (Güncel Yayıncılık, 2009); Suriye Yerle Bir Olduktan Sonra (Hayata Destek Derneği, 2013); Aris Nalcı ile birlikte 2015’ten 50 Yıl Önce, 1915’ten 50 Yıl Sonra: 1965 (Ermeni Kültür Derneği, 2014), Patriklik Fotoğrafçısı Dimitrios Kalumenos’un Objektifinden 6-7 Eylül 1955 (İstos Yayınları, 2015-2016, iki cilt), Misafir (Can Yayınları, 2016), Güven Gürkan Öztan ile birlikte Tutku, Değişim ve Zarafet-1950’li Yıllarda İstanbul (Doğan Kitap, 2017), Halepsizler (Aras Yayıncılık, 2018), Ahalinin Gidişi – Musa Dağ 1939 ve Sancak Düştü – İskenderun Sancağı’ndan Hatay’a Ermeni Meselesi (Aras Yayıncılık, 2021).

Emre Can Dağlıoğlu 

Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü’nde doktora öğrencisi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültürel Çalışmalar Bölümü ve Clark Üniversitesi Holokost ve Soykırım Çalışmaları Bölümü’nde lisansüstü çalışmaları yapan Dağlıoğlu, geç dönem Osmanlı ve Türkiye tarihinde egemen olmayan gruplar üzerinde çeşitli yayınlar yaptı.